AÇELYA AKKOYUN: “ANNE MUTLU İSE ÇOCUK DA MUTLU OLUR”

AÇELYA AKKOYUN: “ANNE MUTLU İSE ÇOCUK DA MUTLU OLUR”

Yüzü kadar kalbi de güzel, samimi, sıcak ve sahici bir kadın Açelya Akkoyun. Türkiye’nin de en meşhur gamzesinin sahibi aynı zamanda… Onu yıllardır televizyon ekranlarında görmeye alıştık, biraz ara verse özlüyoruz hemen….  Şimdilerde Star Tv’de “Misafir Ol Gel Bana” isimli programı sunuyor, ünlülerin evlerini ziyaret ederek onlarla keyifli sohbetler yapıyor. Biz de bu program için yaptığı çekimin hemen arkasından buluştuk. Sohbetimiz devam ederken pırıl pırıl güzelliği ile kızı Alya Deniz de aramıza katıldı.
İşte o keyifli söyleşiden bize kalanlar…

Söz konusu çocuk olunca biraz daha geriye gidelim ve hamilelik sürecinizin nasıl geçtiğini soralım isteriz…
Planlı bir hamilelik değildi benimkisi, sürpriz oldu. İlk duyduğumda ağladım, eşime söylediğimde ise “Bu harika bir armağan Açelya” dedi. Zor bir hamilelik geçirdiğimi söyleyemem. Hamile olduğumu bilmeden buz gibi denizde yüzüyordum. Öğrendikten sonra eşimin Avrupa’da uzun bir iş seyahati yapması gerekti. Ben de onunla birlikte neredeyse tüm Avrupa’yı baştan başa seyahat ettim. Hamileliği gözümde büyütmedim, onu doğal bir süreç olarak kabul ettim ve hayatımı yaşamaya devam ettim.

Hamileyken çok kilo almış mıydınız?
Hamileyken de emzirirken de epey kilo aldım. Kızımı iki yıl emzirdim ve bu süreçte zayıflamaya çalışmadım. Ne zaman ki emzirmem bitti, o zaman bir spor salonuna yazıldım. Bir yılda 9 kilo verdim ve sonraki yıllarda vermeye devam ettim.

Düzenli spor yapıyor musunuz?
Evet, aslında ben ona spor demiyorum, sabah kendime ayırdığım bir saat olarak görüyorum. Kahvaltı öncesi yürüyüşü diyelim… Her sabah 10 km yürürüm. Bu sırada günümü planlarım, zihnimi boşaltırım, kendimle baş başa kalırım. Bu hem bedeni hem de zihni dinç tutan, insana iyi gelen bir eylem, bu nedenle herkese ve özellikle annelere tavsiye ederim.

Kendinizin ve kızınız Alya Deniz’in beslenmesinde nelere dikkat edersiniz?
Şu dünyada bir tek sağlıklı ve iyi gıda için harcanan paraya acımam diyebilirim. Sağlıklı beslenmeye gayret ediyoruz. Alya’ya şeker yedirmemeye çalışıyorum ama “sıfır şeker yiyor” da diyemem. Restorana gidiyoruz, lolipop ikram ediyorlar mesela, o da yiyor. Sadece “Hep aynı tadı alıyorsun, bu kadar yetmez mi Alyacığım” diyerek bir süre sonra bırakmasını sağlıyorum. Bazen ben onu ikna ediyorum, bazen o kazanıyor. Sebze yemekleri evimizde sıklıkla pişer. Alya Deniz de sebze yemeyi seviyor. Akşam mesela, “Hadi anne, cevizli yoğurt yiyelim mi?” diye sorar… Diğer taraftan sağlıklı beslenme konusunun bir takıntı haline getirilmesine de karşıyım. Canım istediğinde gidip kebap da yerim. Bana göre bu coğrafyada yaşayan insanlar olarak bu toprakların verdiği gıdaları tüketmeliyiz. Uzakdoğu mutfağından bir ürünle beslenmek ne kadar doğru bilmiyorum. Mesela şimdi kinoa yiyor insanlar… Kinoa bu topraklarda yetişen bir bitki değil ki…

Kızınızla ilişkiniz nasıl? Instagramda birlikte çektiğiniz sevgi dolu videolarınız var… Hatta bir dönem internette de çok tıklandı bu videolar…
Alya’ya doğduğundan beri ben bakıyorum. Yıllardır hep bir yardımcım oldu, ama adı üstünde bana yardım etti, esas kontrol bendeydi. Bu evimin işlerinde de böyledir. Yemekleri ben yaparım, yaparken sadece yardım alırım. Alya’yı çok öpüyorum, bazen “acaba çok mu öpüyorum?” diye kendime sorduğum da olur. Ama 0-6 yaş çocuğunun sevgiye, şefkate doyması lazım. Birlikte vakit geçirmekten çok hoşlanırız. Oyun oynar, boyama yapar, duş alırız. Bu yıla kadar bütün tatillerimizi birlikte geçirdik. Sadece bu yıl dört günlüğüne eşimle yalnız tatile çıktık.

Çocukla çok vakit geçirmek mi, kaliteli zaman geçirmek mi sizin için daha önemli?
Ben annelerin çocuklar için saçını süpürge etmelerini doğru bulmuyorum. Bu, çocuk için de iyi bir tutum değil. Anne kendine zaman ayıracak, kendine bakacak, mutlu olacak, bu da çocuğu mutlu edecek. Birlikte geçirdikleri zamanı da dolu dolu yaşayacaklar. Alya ile ilgilenirken sadece onunla ilgilenirim. Bütün dikkatimi, sevgimi ona veririm. Yıllardır da çalışıyorum, çocuğum olduğu için hayattan kopmadım. Annem İngilizce öğretmeniydi, yıllarca çalıştı. İşten eve gelince yemek yapar, bizimle ilgilenirdi, bizi de mükemmel yetiştirdi…

Kızınızı yetiştirirken annenizin öğütlerine kulak verir misiniz?
Sadece kızım için değil kendim için de öğütlerine kulak veririm. Annem şöyle derdi: “Evin ışığını kapat, sadece kendin için değil dünyadaki bir başka çocuk için yap bunu. Sen onu gereksiz kullanırsan dünyadaki bir çocuk onu kullanamayacak”.  Muhteşem bir bilinçle bizi yetiştirirdi. “Laf sahibinden çoğalır.” derdi mesela. Başına ne gelirse gelsin, sen yaptığından eminsen açıklama yapmak zorunda değilsin, uzatma… O yüzden ben magazinel biri değilimdir. Başıma bir şey gelir, hiç konuşmam… Bir de meşhur sözü vardır: “Ben kadife eldivenli demir elliyim. Dileyen kadife yanımı görür, dileyen demir yanımı…” Bu sözünü de çok severim. Alya Deniz’i sorumluluk sahibi bir çocuk olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Ama bunu sert bir disiplinle değil tatlı tatlı yapmaya gayret ediyorum. Mutlu olması benim için çok önemli. Hayatta mutlu olacağı yollarda yürümesini, bu doğrultuda tercihler yapmasını isterim, bütün anneler gibi…

Pınar ürünlerini kullanır mısınız?
Pınar güvenilir bir marka benim için. Sütünü, yoğurdunu severek tüketirim. Kaşar peynirini çok beğeniyorum. Tereyağını da aynı şekilde. Pınar bende hep güven yaratmıştır…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR